Yükleniyor...
Yükleniyor...
10 milyar yen değerindeki birinci sınıf mülkün haberini alan dolandırıcılar çetesi her şeyi göze alarak büyük bir dümen çevirmeye hazırlanır.
10 milyar yen değerindeki birinci sınıf mülkün haberini alan dolandırıcılar çetesi her şeyi göze alarak büyük bir dümen çevirmeye hazırlanır.
竹下
Narrator (voice)
山中 ハリソン
後藤 義雄
稲葉 麗子
長井
辻本 拓海
川井 菜摘
Kanserden öleceğini öğrenen bir kimya öğretmeni, ailesinin geleceğini garanti altına almak için metamfetamin üretip satmak üzere eski bir öğrencisiyle kafa kafaya verir.
Breaking Bad'in yan hikayesi olan dizide, ufak çaplı avukat Jimmy McGill’in ahlak yoksunu "hukuk adamı" Saul Goodman’a dönüşmesini izliyoruz.
Gittikleri adada kendilerini sinsice izleyen eski bir tehdidi keşfeden bir genç ve ailesi için Noel tatili kâbusa dönüşür.
Amerika’nın 26. büyük şehri, Maryland eyaletinin ise en büyük şehri Baltimore’un yaşamadan bilemeyeceğiniz hikayesini izlemeye hazırlanın. Çünkü TV’da hikaye anlatıcılığının öncüsü The Wire, hafızalardan kazınması imkansız bir destan yazmaya geliyor. Özel bir programın uygulandığı bir hapishanede yaşananları konu edinen OZ ve mafya kavramının üç-beş silahlı adamdan çok daha başka anlamlara da geldiğini cesurca anlatan The Sopranos, HBO’nun o tarihe kadar çıkardığı en başarılı, en sıradışı yapımlardı. Bu iki dizinin başarısının üzerine yapım şirketi, ‘bağımsız ve kaliteli yayın’ ilkesini benimsediğini anlatabilmek için yeni bir dizi arayşına girişti. İşte tam da bu sırada 2000 yılında aynı adlı kitabını mini diziye uyarladıkları The Corner’ın yaratıcısı David Simon yepyeni bir projeyle kanalın kapısını çaldı. İlk sözleri de “Bunun bir polis-suçlu kovalamacası olmayacağına yemin ediyorum. İlk bakışta öyle görünecek. Ama bir Baltimore hikayesi olacak”tı. The Corner nasıl konusunu gerçek insanlar ve gerçek mekanlara dayandırıyor ama ‘köşe’deki uyuşturucu ticareti fonunda karakterlerin öykülerini anlatıyorsa The Wire da suç, suçlu, adalet, adalet mekanizmaları, kentsel dönüşüm, siyasi otorite ve öteki kavramları üzerinden Baltimore’un yaşam dinemiklerini ve Baltimore’da var olma şekillerini göz önüne seriyor. İyiyle kötünün ayrımına varmakta zorlanacağınız, her sezonunda varoşlardan eğitim sistemine, büyük suç örgütlerinden, dolandırıcı sendikalara Baltimore’un farklı bir köşesine keşfe çıkacağınız The Wire, HBO’nun itibarını artırmanın yanı sıra TV dünyasına da gerçekçilik, görsel hikaye anlatımı ve sosyal eleştiri gibi kavramlar kazandırdı.
Hikaye, savaşın sefaletinden kaçan ve her türlü yaratığın (insanlar, vampirler, fantastik yaratıklar) aynı yerde toplandığı Viktorya Dönemi Burgue kasabasında geçiyor. Göçmen nüfus hızla büyümektedir. İnsanlar tarafından boyun eğdirilen mitolojik sakinler, hayatta kalabilmek için yasadışı işlere zorlanır. Bir seri katil cinayetler işlemeye başladığında zaten gergin olan halk arasında paniğe neden olur.
Küçük bir kasabada yaşayan kırk yaşındaki John Nolan’ın en büyük hayali polis memuru olmaktır. Yaşadığı ölümcül kazanın ardından hayallerinin peşinden koşan John, yaşadığı kasabayı terk ederek Los Angeles’a gider. Los Angeles Polis Departmanı’nda göreve başlayan John, çalıştığı birimde orta yaş krizi de dahil birçok farklı sorunla boğuşmak zorunda kalır.
Kore'nin gözlerden uzak ragbi dünyasında, hepsi de şampiyonluğa uzanmak için rekabet eden yedi takım; güç, strateji ve ekip çalışmasının öne çıktığı amansız bir mücadele veriyor.
Güney Afrika'nın bu türdeki ilk flört programında, baştan çıkarıcı durumlarla ve amansız bir yalan makinesiyle karşılaşan altı çiftin ilişkileri büyük bir sınavdan geçiyor.