Yükleniyor...
Yükleniyor...
12237 sonuç bulundu
Şehir Işıkları, görme engelli genç bir kızla evsiz bir gencin hikayesini anlatıyor. Kör bir çiçekçiye aşık olan ve sokaklarda yaşayan iyi niyetli bir serseri, kıza kendisini varlıklı biri olarak tanıtır. Bir milyonerin hayatını kurtarmıştır ve onun kendisine yardım edeceğine güvenmektedir. Adamı ziyaret edip sevdiği kızın gözlerini ameliyat ettirebilecek kadar para ödünç alabileceğini düşünür. Ama zengin insanlar aslında ikiyüzlü bir yaşam sürmektedirler. Mesaj sessiz, fakat evrenseldir: aşkın gözü kördür...
Filmin konusu Fransız ordusundaki komuta kademesinin savaşmak istemeyen askerlere gözdağı verip korkutmak amacıyla suçsuz askerleri kurşuna dizmesidir. Fransız Ordusu da savaş sırasında diğer müttefik orduları gibi korkaklık suçundan dolayı infazlar gerçekleştirmiştir. Ancak filmin merkezinde duran sorun, verilen emre karşı gelerek saldırıya geçmeyen tüm cephenin yerine rastgele seçilen askerlerin kurşuna dizilmesidir. Bu tür cezalandırma tarihte Romalılar tarafından yaygın olarak uygulanmıştır. Onuncunun cezalandırılması olarak dilimize çevrilebilecek decimation cezasında suçlular arasından her on kişiden bir tanesi öldürülerek ceza uygulanır. Bu ceza Fransız Ordusunda, Flanders yakınlarında 15 Aralık 1914 tarihinde geri çekilen Cezayir Alayı 8.Tabur 10. Bölük askerleri hücum emrine uymayınca uygulanmıştır...
Vahşi Afrika’da henüz yeni doğan bir aslan doğaya egemen düzenin kökünden sarsılacağı bir döneme tanıklık etmek üzeredir. Doğanın kralı olan babasının tacının veliahtı olan Simba, kötülüklerle ve kötü hayvanlarla dolu ormanlarda günden güne daha fazla öğrenecek ve daha fazla büyüyecektir. Simba’nın sorumluluklarını üstlenme ve sorunları çözme becerisi, ormanın yeni kurallarını belirleyecektir.
Bir gencin hayatı, kendisine nadir görülen bir kemik kanseri teşhisi konulması ile alt üst olur. Yaşadığı şoku atlatmasının ardından genç, hayatta az kalan zamanını değerli bir şekilde geçirmeye karar verir. Bu süreçte genç başkalarına ilham olmanın yolunu bulur * İnsanın burnunun direğini sızlatan tarz bir film. Zaman zaman neşeli, zaman zaman esprili ama genelde hüzünlü. Gerçek hayattan olması filme artı değer katıyor. Hele "Yaşamaya başlamak için ölmek üzere olduğunuzu öğrenmenize gerek yok" cümlesi nasıl da son noktayı koyuyor. Ailece izlenebilecek güzel bir film, En son sahnede gerçek kişilerin gösterildiği bölümleri es geçmemenizi öneririm.
Film, kız arkadaşının ölmekte olduğunu keşfeden 17 yaşındaki bir adamı izliyor. Genç adam bu yüzden kız arkadaşının hayatının son yılında ona bütün bir hayat vermeye karar verir.
Postacı akademisinin en kötü öğrencisi Jesper kendini Kuzey Kutup Dairesi'nin kuzeyinde yer alan buzlarla kaplı bir adada görevlendirilmiş olarak bulur. Kavgalı adalılar, bırakın mektuplaşmayı birbirlerine selam bile vermemektedir. Jesper tam pes etmek üzereyken öğretmen Alva ile arkadaşlık kurar. Ayrıca Jesper, el yapımı oyuncaklarla dolu bir kulübede tek başına yaşayan Klaus ile tanışır. Smeerensburg kasabasında bir kez daha kahkahaların çınlamasını sağlayan bu umulmadık arkadaşlıklar; cömert komşuların, sihirli ilimlerin ve bacaya özenle asılan çorapların yer aldığı yeni bir gelenek yaratır.
İki hasta gencin hastanede yollarının kesişmesi ile değişen yaşamlarını konu ediyor. Stella Grant, 17 yaşında olan bir genç kızdır. Bilgisayarına bağlı bir hayat süren Stella, yaşıtları gibi gezip dolaşmak yerine zamanını çoğunu hastanede geçirmek zorundadır. Kistik fibrozis hastası olan genç kız hayatını rutinler, sınırlamalar ve kendi kendini kontrol etmekle geçirir. Fakat genç kızın hayatı Will Newman ile tanışmasıyla bambaşka bir hal alır. Birbirlerinden etkilenmeye başlayan gençlerin önünde büyük bir engel vardır. Will de Stella gibi hastadır ve hastalıkları nedeniyle hayatlarına konulan sınırlamalar aralarına mesafe koymalarını gerektirir. Ancak onlar birlikte vakit geçirmeye devam ettikçe sınırlamaların dışına çıkmaya başlarlar.
Marvel Sinematik Evreni'nin dördüncü aşamasının zirve noktası olarak kabul edilen bu epik filmde, "Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı" (2018) olaylarının hemen ardından başlar ve Thanos'un sonsuz taşları kullanarak evrenin yarısını yok etmesinin sonuçlarına odaklanır. Yenilmezler ekibinin hayatta kalan üyelerinin, kaybettikleri arkadaşlarını geri getirmek ve evreni kurtarmak için bir plan hazırlarlar. Tony Stark (Iron Man), Steve Rogers (Captain America), Natasha Romanoff (Black Widow), Bruce Banner (Hulk), Thor ve diğer karakterler, geçmişe dönerek Sonsuz Taşları toplamak için zaman yolculuğu yaparlar. Bu süreçte, eski anılarla yüzleşirler ve birbirleriyle olan bağlarını güçlendirirler. Zaman yolculuğu teması, filmde önemli bir rol oynar ve izleyicilere önceki Marvel filmlerine göndermeler yapılır. Filmin doruk noktası, Yenilmezler'in Thanos ile büyük bir savaşta karşılaşmasıdır. Tüm kahramanlar, kayıplarını telafi etmek ve dünyayı kurtarmak için bir araya gelirler.
Kaptan Amerika ve Iron Man'in arasında yaşanan olayların ardından bölünen kahramanlarımız, birbirlerinden uzaklara savrulurlar. Hepsi kendi yandaşlarıyla dünyayı korumaya çalışmaktadır. Ancak dünyanın kaderi bir kez daha tehlikeye girer. Sınırsız bir güç kaynağı olan sonsuzluk taşlarının peşine düşen Thanos, dünyanın gördüğü en büyük tehdittir. İnsanlığın kaderi bir kez daha, insanlık için savaşmaya ant içmiş kahramanlarımız elindedir. Hiçbir süper kahramanın tek başına yenemeyeceği büyüklükteki bu tehdit için ekipler birleşmeli ve tehdide tüm güçleriyle karşı koymalıdır...
1962 yılında geçen, gerçek bir hikâyeden esinlenen film, ırkçılığın Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyinde hâlâ çok yaygın olduğu bir dönemde, Afro-Amerikalı dünyaca ünlü piyanist Dr. Don Shirley ve İtalyan-Amerikalı kaba saba şoförü Tony Lip arasındaki beklenmedik dostluğu konu alır. Don Shirley, Güney Amerika’da bir konser turuna çıkmaya karar verir. Ancak o dönemde ırkçılık hâlâ büyük bir sorundur ve özellikle güney eyaletlerinde siyahi vatandaşlara yönelik ayrımcılık yoğundur. Dr. Shirley, güvenliği için Tony Lip adlı sert mizaçlı, sokak zekâsına sahip bir adamı şoför ve koruma olarak tutar. İkili, Shirley'nin güvenli bir şekilde konaklamasına yardımcı olması için dönemin Afro-Amerikan sürücülerine yönelik özel bir rehber olan “The Green Book” (Yeşil Rehber) adlı kılavuzu kullanır. Başlangıçta zıt karakterlere sahip olan Tony ve Shirley, zamanla aralarındaki önyargıları kırarak güçlü bir dostluk kurarlar.
Diyalogsuz ve görsel anlatımıyla ön plana çıkan belgesel niteliğinde bir film olup, insanlık, doğa ve medeniyet arasındaki ilişkiyi keşfeder. Dünya genelinde 6 kıtada, 24 farklı ülkede çekilmiştir. Baraka kelimesi Arapça kökenli olup "nefes", "hayat gücü" veya "bereket" anlamına gelir. İnsanlığın doğa ile olan bağını, modern dünyanın getirdiği değişimleri ve insanın kendine verdiği zararları gözler önüne seren bir sanat eseri olarak kabul edilir. Herhangi bir anlatıcı veya diyalog kullanmadan, yalnızca görüntüler ve müzik aracılığıyla derin bir hikâye anlatır. Doğanın saf güzelliği ile insan eliyle yaratılan kaos arasındaki karşıtlığı vurgulayan film, izleyiciye düşündürücü bir deneyim sunar. Her sahnesi ustalıkla çekilmiş olan Baraka, sinematografi açısından büyüleyici bir başyapıttır ve insanlık tarihine dair güçlü bir mesaj vermektedir: Doğa ile uyum içinde yaşamayı unutan bir medeniyet, kendi kendini yok etmeye mahkumdur.
Diane Després üç yıl önce kocasını kaybetmiş, tek oğluyla hayatta ayakları üstünde duran 48 yaşında bir kadındır. Sadece geçinebilecekleri kadar parayı kazanabilmek için elinden geleni yapan Diane, 15 yaşındaki oğlu Steve'in hiperaktivite ve dikkat bozukluğu hastalığı nedeniyle çok zor zamanlar geçirmeye başlar. Kocasını kaybetmesinin ardından oğlu Steve'i rehabilitasyon merkezine götürür. Ancak Steve burada yangın çıkarmak ya da başka bir hastayı yaralamaya kadar varan şiddet olaylarına başvurunca merkezle ilişiği kesilir. Görevliler Diane'e iki seçenek sunmuştur. Oğluna ya kendisi bakacak ya da ıslahevine gönderecektir. İkinci seçenek Diane için imkansızdır ve bu nedenle çocuğuna tek başına bakması gerekecektir...
Bir bilgisayar programcısı olan Thomas Anderson aynı zamanda Neo nickname'li çok usta bir "hacker" dır. Ancak siyah takım elbiseli ve gözlüklü adamların yakın takibindedir. Bu takibin nedenini ise karşılaşacağı Morpheus'dan öğrenecektir. Neo, birden kendini Morpheus'un anlattıklarına güvenmek zorunda kaldığı büyük bir komplonun içinde bulacaktır. İçinde yaşadığımızı sandığımız bu dünya tamamiyle aldatıcıdır. Tüm insanlık aslında uzaydan gelen yaratıkların köleleridir. Neo, Trinity ve Morpheus'un da yardımıyla kendilerini bu düzeni yıkmaya adayan bir grubun içine katılır.
Dünya’nın Darkseid’in eline geçmesinden sonra, kalan süper kahramanlar, gezegeni ve hayatta kalanlarını bir kez ve herkes için kurtarma şansı için yeniden toplanmak ve savaşı Darkseid’e götürmek zorunda kalacaklardır.
Roma İmparatorluğu'na en parlak dönemi yaşatan General Maximus, girdiği bir meydan savaşından daha zaferle çıkar, artık tek hayali bir an önce evine dönerek karısı ve ailesine kavuşmaktır. Fakat, zamanın Roma İmparatoru Marcus Aurelius, Maximus'a önemli bir görev verir ve iktidara sahip çıkmasını ister. Bunun üzerine imparatorun oğlu olan Commodus, iktidarın elinden alınacağını anlayınca general ve ailesini öldürme emri verir. Maximus ölümden zor kurtulur ve gladyatörler arenasına sürgün edilir. Yıllar sonra Roma'ya geri dönen güçlü gladyatör Maximus'un tek amacı Commodus'u öldürerek karısı ve oğlunun katledilmesinin intikamını almaktır.
Herkesin sevgilisi, korkusuz kedi geri dönüyor. Çizmeli Kedi tehlike tutkusunun ve güvenliği ihmal etmesinin zarar verdiğini keşfediyor ve kötülüğüyle nam salmış, efsanevi Dilek Yıldızı’nı bulmak için Kara Orman’a doğru destansı bir yolculuğa çıkıyor. Ancak sadece tek bir canı kalan Çizmeli Kedi’nin boyun eğmesi, eski ortağı ve düşmanı olan çekici Yumuşak Pati Kitty’den yardım istemesi gerekecektir.
"CM101MMXI Fundamentals" adıyla sergilenen ve kapalı gişe oynayan gösterilerin beyazperde için çekilmiş hali.
Inglourious Basterds, Shosanna Dreyfus 'un ailesinin Nazi Yüzbaşısı Hans Landa 'un elinde idam edilmesi sırasında, Alman işgalindeki Fransa'da başlar. Shosanna kıl payı kurtulur ve bir sinema sahibi olarak yeni bir kimlik uyduracağı Fransa'ya gider. Avrupa'nın başka bir yerinde Teğmen Aldo Raine bir grup Yahudi askerini organize ederek hedef alınan bölgelere doğru yönlendirir. Düşmanları tarafından "Soysuzlar" olarak bilinen Raine'ın ekibi, etmek göreviyle Alman film yıldızı ve gizli ajan Bridget Von Hammersmark'a katılırlar. Kaderleri, Shosanna'nın hazır tuttuğu intikam planını gerçekleştireceği bir sinemanın altında birleşir...
Geçirdiği ağır bir kalp krizi sonrası, doktorların tüm karşı çıkışlarına rağmen hastaneyi terk eden Avukat Sir Wilfrid Robarts evine döner. Henüz ilk günden davalar kapısına yığılmıştır. Fakat bunlar arasında bir cinayet davası vardır ki, adeta Robarts’ı yeniden hayata döndürür. Leonard Vole adındaki bir adam, yaşlı bir kadını öldürmekle suçlanmaktadır. Fakat uzun yılların verdiği deneyimle Robarts genç adamın masum olduğuna inanmaktadır. Davayı üstlenir, fakat tam her şey sonuca bağlanacakken beklenmedik bir şey olur. Davalının eşi Christine Helm, kendisine karşı tanıklık etmeye başlamıştır. Fakat neden?
Cinnet, yazar Jack Torrance’ın, kış sezonunda kapalı olan Overlook Oteli’nin bakımını üstlenerek, ailesiyle birlikte otele taşınması sonrasında gelişen metafiziksel olayları konu alır. Jack’in doğaüstü sezgilere sahip olan küçük oğlu, zamanla otelin içerisinde yalnız olmadıklarını, geçmiş ve gelecekten gelen hayaletlerle birlikte yaşadıklarını görür ve ailesini buna inandırmaya çalışır. Aile bir kar fırtınası sebebiyle dağda konuşlanan bu otelde mahsur kaldığındaysa Jack doğaüstü varlıklar tarafından ele geçirilir ve yavaş yavaş aklını kaybetmeye başlar.
1960'lı yılların Mississippi eyaletinde geçen filmde Eugenie “Skeeter” Phelan, iyi bir eğitim alarak mezun olmuş bir genç kızdır ve diğer yaşıtı kız arkadaşları gibi evlenip, çocuk yapmak yerine kendine meslek edinmek ister. Bir yazar olmak isteyen Skeeter, annesinin “evlenip yuva kurması” gibi beklentilerini de boşa çıkartarak yerel bir gazetede küçük bir köşe sahibi olur. Ev işlerinde püf noktalarını yazdığı bu minik köşe için en yakın arkadaşının siyahi hizmetçisi Aibileen Clark'tan yardım ister ve böylece kendisini sıradışı bir projeye başlarken bulur. Bu gizli projede dokunaklı hikayeler yazmaya başlayınca ona bu ilhamı veren hizmetçi Aibileen ve arkadaşı Minny'nin anlattığı gerçek hikayelerinden çok etkilenir ve bu siyahi hizmetçilerin yaşadığı insanlık dışı muameleyi ortadan kaldırmayı kafasına koyar.
Miguel, ailesinin nesiller boyu süren yasağına rağmen idolü Ernesto de la Cruz gibi başarılı bir müzisyen olmanın hayalini kuruyordur. Çaresizce yeteneğini kanıtlamaya çalışan Miguel, kendini etkileyici ve renkli Ölüler Şehri'nde bir dizi gizemli olay zincirini takip ederken bulur. Bu sırada çekici bir oyunbaz olan Hector'la tanışır ve birlikte Miguel'in aile geçmişindeki asıl hikâyeyi ortaya çıkartacak olağanüstü bir yolculuğa çıkarlar.
19. yy sonlarında Londra’da Robert Angier, sevgili eşi Julia McCullough ve Alfred Borden hem arkadaştırlar hem de bir sihirbazın asistanlarıdırlar. Bir gösteri esnasında Julia ölünce Robert, onun ölümünden Alfred’i suçlar ve birbirlerine düşman olurlar. Zaman içinde ikisi de hem ünlü olurlar hem de rakip sihirbazlara dönüşerek birbirlerinin sahne üstünde performansını sabote etmeye kalkışırlar. Alfred başarılı bir hile yapınca Robert, rakibinin sırrını çözmek konusunu takıntı halinde getirir ve trajik olaylar birbirini kovalar.
Yıldız Savaşları: Yeni Umut'ta Luke Skywalker, galaksiyi değiştirecek bir yolculuğa çıkar. Luke, İmparatorluğun kuruluşundan 19 yıl sonra çöl gezegen Tatooine'de yıllardır tek başına yaşayan Obi-Wan Kenobi ile karşılaşınca Asiler İttifakı mücadelesinin içine çekilir. Obi-Wan, Luke'u Jedi olarak eğitmeye başlarken Luke da güzel Asi Prenses Leia'yı Darth Vader ve kötü İmparatorluğun pençesinden kurtarmak için Obi-Wan ile zorlu bir göreve girişir.