Yükleniyor...
Yükleniyor...
12237 sonuç bulundu
Hasbihal, platonik aşkını, sevgilisinden ayırmaya çalışırken başını belaya sokan genç bir adamın hikayesini konu ediyor. 30’lu yaşlarında obsesif bir adam olan Hasbi, ailesi ile birlikte yaşamaktadır. Hayatını kitap okuyarak geçiren Hasbi, bu sayede Antik Yunanca ve Osmanlıca ile ilgili epey bilgi sahibi olur. Patavatsız bir adam olan babası ile vefakar annesi arasından sıkışıp kalan Hasbi, gönlünü komşu kızı Müjgan’a kaptırır. Ancak Müjgan, Hasbi’ye karşı aynı duyguları beslememektedir. Müjgan, zengin ve şımarık bir adam olan Tanberk ile birliktedir ama onun nasıl biri olduğunu anlamasıyla ilişkine hemen son verir. Müjgan’ın Tanberk’ten ayrıldığından haberi olmayan Hasbi, onları ayırmak için plan yapar.
Bir akşam, Müşfik Amca’nın arkadaşlarının davetine katılmak içine evden çıkması kuklaların hayatlarında hiç karşılaşmadıkları bir macera yaşamalarına neden olur. Behçet ve Riko adında iki hırsız, Müşfik’in evde olmadığını düşünerek eve girerler. Ne var ki Müşfik, giderken köşkü kuklalara emanet etmiştir. Kuklalar, Behçet ve Riko’ya karşı kendilerine emanet edilen köşkü savunmaya başlarlar. Behçet ve Riko ise canlı, yürüyen, konuşan kuklaları gördüklerinde şaşkına dönerler. Kuklalardan iyi bir para kazanacağı düşüncesiyle her şeyi unutup kuklaları ele geçirmeye çalışırlar. Bilmedikleri şey ise kuklalar hiç de kolay lokma olmadığıdır.
"Benden Hikayesi", Türk edebiyatının usta kalemi Sait Faik Abasıyanık'ın yaşamı ve duygu dünyasını konu ediyor. Filmde, Adapazarı'nda doğan ve ömrünü bir adada geçiren Sait Faik'in hayat hikayesi, kendi ağzından anlatılıyor. Sait Faik'in lise döneminde yazdığı "İpek Mendil" ile başlayan yazarlık serüvenine odaklanılan belgeselde, yazarın birçok öyküsüne de yer veriliyor. Usta yazarı Mert Er'in canlandırdığı filmin yönetmen koltuğunda Onur Barış oturuyor.
Çevremizde sokak köpeklerini görmeye alışkınız. Yaşam koşulları hakkındaki düşüncelerimiz etrafımızda gördüklerimizle sınırlı. Oysa Türkiye’de yüz binlerce sokak köpeği yerleşim merkezlerinden uzakta yaşam mücadelesi veriyor. Bu köpeklerin çok azı hayatta kalabiliyor. O da hayvanseverlerin olağanüstü çabası sayesinde. Ne acıdır ki hepsinin bugünü ve yarını insana bağlı. İnsan ne isterse, insan ne söylerse, insan ne yaparsa o olacak.
Cenk, takıntılı ve evhamlı bir kişiliğe sahiptir. Sıkıntılı yaşantısından bunalan Cenk köklü bir değişiklik yapmak ister. İlk yapmak istediği ise evli olduğu Melda’dan ayrılmaktır. Aldığı kararı eşiyle paylaşmak istediği gün ise büyük bir sürprizle karşılaşır. Melda, tüm aileyi akşam yemeğinde bir araya getirmiştir ve herkese artık çocuk sahibi olmak istediklerini açıklar. Bu beklenmeyen karar ile ne yapacağını şaşıran Cenk en yakın arkadaşı Samet’in yardımına başvurur. İşin içinden çıkamayan Samet’in, Cenk’i cast ajansı sahibi arkadaşına yönlendirmesiyle işler daha da karışacaktır.
Zeytinburnu’nda, eniştesi Münir’le ortak bir araba kiralama şirketi işleten Baybars’ın kurnazlıklarla geçen yaşamı, eniştesinin arabasının çalınmasıyla değişir. Çalınan arabalarını bulmak ve hırsızlara dersini vermek için İstanbul’dan Bodrum’a gelen Baybars ve Münir’in, bir mafya değiş tokuşunun arasında kaldığından haberleri yoktur. Olay anlaşıldığında ise otelde meydana gelen türlü yanlışlıklar, işleri iyice içinden çıkılmaz bir hale getirir.
Yaşadıkları yerden ayrılmak zorunda kalan insanlar, bir fon perdesinin önünde son kez fotoğraflarını çektirirler. Fotoğrafçı çektiği fotoğrafları insanlara verir ve herkes fon perdesinin önünden ayrılır.
Dünya Hali, platonik aşkının kalbini çalmaya çalışan genç bir adamın hikayesini anlatıyor. İTÜ Makine bölümü mezunu olan Serdar, geçimini animatörlük yaparak sağlamaktadır. İçine kapanık biri olan Serdar uzun süredir Gizem adındaki genç bir kadından hoşlanmaktadır. Fakat Gizem’in ne bu aşktan ne de Serdar’ın varlığından haberi vardır. Gizemle tanışmaya bir türlü cesaret edemeyen Serdar, ev arkadaşları Batu ve Masal ile girdiği iddiayı kaybedince Gizemle tanışıp onun kalbini çalmak zorunda kalır. Gizem ile nasıl iletişim kuracağını bilemeyen Serdar’ın ayağına büyük bir fırsat gelir. Ah Güzel İstanbul dergisinde çalışan Gizem, aşkı olma korkusu olan filofobi hakkında bir çalışma yapmaktadır. Konu ile ilgili röportaj yapması gereken Gizem karşısında kendisini filofobik olarak tanıtan Serdar’ı bulur. Serdar bir yandan Gizem’in gönlünü kazanmaya çalışırken bir yandan da Gizem'e aşık olan dergi patronu Arda ve onu evlendirmeye çalışan annesi Halime'yle baş etmeye çalışır.
Ecinni, kardeşinim kaybolmasını ardından cinlerle iletişime geçen genç bir adamın hikayesini anlatıyor. Kadir, başarılı bir üniversite öğrencisidir. Henüz 7 yaşındayken kardeşi Duygu’nun kaybolması ile sarsılan Kadir, o zamandan itibaren cinlerle iletişim kurar. Artık genç bir delikanlı olan Kadir, iletişim fakültesinde okumaktadır ve aklında bir belgesel çekmek vardır. Osmanlı’da kalma 400 yıllık bir köyde belgesel çekmeyi kafasına koyan Kadir arkadaşlarını da ikna ederek harekete geçer.
Moji ve Brainpot yeni bir maceraya atılıyor! Günahkar Fidolord tarafından restore edilen Mydoom virüsü bir kez daha talihsizliklerinin başlangıcındadır. Ve daha da kötüsünü yapmak için, uzaylılar Kraliçeyi yeniden yapılandırmak için Fringe'i ortadan kaldırmaya karar verdiler! Ellerinde iki dikenli misyon ile, bu arkadaşlar efsanevi Binbaşı Swanson'un yardımına ihtiyaç duyacaklar. Ne yazık ki, bu sistemin birçok yeniden başlatılma sorunu nedeniyle eksik kalır. Ardından Moji ve Brainpot soruşturmayı yürütüyor, destansı bir savaşı tetikliyor ... İnternetin varlığı tehlikede!
Çalışkan arılarıyla ve kocaman köpeğiyle dünyanın en iyi balını üreten aksi, huysuz, geçimsiz, sert bir dede ve sevimli keçileri ve oğlaklarıyla dünyanın en iyi kaymağını yapan inatçı, kızgın, küsmüş bir nine arasında kendisine kalacak sıcak bir yuva bulamayan, sevgiye, meleklere ve iyiliğe inanan bir küçük kız çocuğu. Dede ile nine arasında esen sert rüzgarlara direnen küçük kız ile kendisi kadar küçük ama zekası, kuvveti ve çalışkanlığıyla yaylada haklı bir ün kazanmış arkadaşı Ömer, izleyicisini yepyeni bir masala ve maceraya uzakta kalmış çocukluk yıllarına yolculuğa çıkaracaklar.
Akıl hastanesinde çalışan doktor Doğan ve başhekim Halil hastalar üzerinde ilginç bir tedavi yöntemi uygulamaktadır. Hastanede bu yöntemi ikisinden başka sadece hasta bakıcılar bilir. Doktorluğa yeni başlayan Serkan ise hastanede olanlardan şüphelenmeye başlar. Bu sırada başhekim Halil, tesadüfen tanıştığı Deniz’i ağına düşürüp diğerlerine yaptığı gibi onunda sonunu hazırlamayı planlar. Gerçekler ortaya çıkıp, suçlular cezalarını çekecek midir?
5 Kafadar dünyanın küçük olduğunu iddia ederek maceraya atılıyor. Bilmedikleri ve görmedikleri yerlere gitmek onlar için başlıca hedefler arasında yer alıyor. Yolculuk başlar başlamaz başlarına gelen talihsiz olaylar arkadaşların gözünü korkutsa da, doğru bildiklerinden şaşmayarak gururlu hallerinden ödün vermeyecektirler.
Saklanacak yer arayan iki kaçak, Araklı’nın bir köyünde yaşanan tesadüf sonucu hoca olur. Sahte hocaların ilk işi aynı köyde yaşayan iki amca çocuğunu barıştırmaktır. Sınır kavgasından dolayı yıllardır küs olan amca çocuklarını barıştırmak için köylüler ve yeni hocalar bir plan yapar. Ortak arazilerinde gömü olduğunu söyleyip ikisini ortak noktada buluşturmayı planlayan ahali hiç hesap etmedikleri durumlarla karşı karşıya kalırlar.
Emekli, karısını kaybetmiş ve dört çocuğuna büyük sorumluluk duygusuyla bakan bir babanın kızının hastalığıyla başlayan dramına ve onları bir arada tutma çabasına tanıklık edeceğimiz filmde organ bağışı ve gençlerin hayatlarını özgürce yaşama sürecinin etkileri de anlatılıyor.
Hakkı, ünlü ve oldukça zengin bir iş adamıdır. Hakkı, birçok turistik tesisi ve yatı olmasına, karısı Makbule'nin farklı yerlerde tatile çıkma isteğini geri çevirmez. Güzel bir otelde yer ayarlarak karsını istediği tatile götürür. Otele girdikleri andan itibaren tüm gözler gösteriş meraklısı çiftin üzerindedir. Çevresindekilere laf yetiştirmeye çalışan Hakkı bir süre sonra karısının yanında olmadığını fark eder. Otelin çevresinde eşini aramaya başlayan Hakkı bir türlü bulamaz...
Bu belgesel, yönetmen, sanat yönetmeni, senarist ve eğitimci olarak sinemamıza ve düşün dünyamıza katkıda bulunmuş ve neredeyse 60 yıl sanat dünyamızda üretim yapmış, tanıklıkta bulunmuş, İstanbul Film Festivali’nin Sinema Onur Ödülü sahibi Duygu Sağıroğlu’nun hayatına odaklanıyor ve onun anlatımıyla zenginleşiyor.
Film, bir grup insanın kesişen hikâyelerini anlatır. Arif’in bir bakkal dükkânı vardır. Yalnız yaşamaktadır. Tefeciden borç almıştır. Tefeci sık sık gelip borcunu istemektedir. Ama Arif’in borcunu ödeyecek durumu yoktur. Ayten yıllarca pavyonlarda şarkıcılık yaptıktan sonra İzmir’e taşınır. Arif’ten alışveriş yapar. Ayten ve Arif arkadaş olur. Arif çırağı ile birlikte tefecileri öldürür. Aşkın, Ayten’in komşusudur. Pavyonda çalışmaktadır. Cem isimli çocuk Aşkın’a âşıktır. Bir gece Aşkın’ı kaçırmak için arkadaşı ile birlikte pavyonu basar. Aşkın kaçarak Ayten’in yanına sığınır. Aşkın şehirden çıkmak için uğraşır. Bu sırada Arif’in çırağı ortadan kaybolur.
Hasan, küçük yaşta, başka bir adamla kaçan yengesini çevresinin baskısıyla öldürür. Cezaevi sürecinde yaptığından derin pişmanlık duyarak aklını yitirme noktasına gelir. Tek çıkış yolu vardır; cezaevinden çıktıktan sonra annesini öldürdüğü için kimsesiz kalan çocuk Ayaz'ı yanına alarak onun yüzünü güldürmek. Kamyon şoförü olan Hasan Ayaz'la birlikte yolculuklara çıkmaya başlar. Kocasından kaçarken ikilinin karşısına çıkan Helün ve küçük kızı Hazal yolculuğu kimsenin öngöremeyeceği noktalara taşır.
Zihinsel engelli bir mezarcı olan Azap, eşini ve yine zihinsel engeli olan kızını kaybeder. Aradan geçen zaman zarfında ailesinin bir cinayete kurban gittiklerini öğrenir. Bunun üzerine Azap, eşinin ve çocuğunun intikamını almak için bunu yapan bölgedeki definecilerden hareket geçer.