Yükleniyor...
Yükleniyor...
Jim
Cheryl
Andy
Gracie
Kyle
Ruby
Amerika’nın 26. büyük şehri, Maryland eyaletinin ise en büyük şehri Baltimore’un yaşamadan bilemeyeceğiniz hikayesini izlemeye hazırlanın. Çünkü TV’da hikaye anlatıcılığının öncüsü The Wire, hafızalardan kazınması imkansız bir destan yazmaya geliyor. Özel bir programın uygulandığı bir hapishanede yaşananları konu edinen OZ ve mafya kavramının üç-beş silahlı adamdan çok daha başka anlamlara da geldiğini cesurca anlatan The Sopranos, HBO’nun o tarihe kadar çıkardığı en başarılı, en sıradışı yapımlardı. Bu iki dizinin başarısının üzerine yapım şirketi, ‘bağımsız ve kaliteli yayın’ ilkesini benimsediğini anlatabilmek için yeni bir dizi arayşına girişti. İşte tam da bu sırada 2000 yılında aynı adlı kitabını mini diziye uyarladıkları The Corner’ın yaratıcısı David Simon yepyeni bir projeyle kanalın kapısını çaldı. İlk sözleri de “Bunun bir polis-suçlu kovalamacası olmayacağına yemin ediyorum. İlk bakışta öyle görünecek. Ama bir Baltimore hikayesi olacak”tı. The Corner nasıl konusunu gerçek insanlar ve gerçek mekanlara dayandırıyor ama ‘köşe’deki uyuşturucu ticareti fonunda karakterlerin öykülerini anlatıyorsa The Wire da suç, suçlu, adalet, adalet mekanizmaları, kentsel dönüşüm, siyasi otorite ve öteki kavramları üzerinden Baltimore’un yaşam dinemiklerini ve Baltimore’da var olma şekillerini göz önüne seriyor. İyiyle kötünün ayrımına varmakta zorlanacağınız, her sezonunda varoşlardan eğitim sistemine, büyük suç örgütlerinden, dolandırıcı sendikalara Baltimore’un farklı bir köşesine keşfe çıkacağınız The Wire, HBO’nun itibarını artırmanın yanı sıra TV dünyasına da gerçekçilik, görsel hikaye anlatımı ve sosyal eleştiri gibi kavramlar kazandırdı.
Güney Afrika'nın bu türdeki ilk flört programında, baştan çıkarıcı durumlarla ve amansız bir yalan makinesiyle karşılaşan altı çiftin ilişkileri büyük bir sınavdan geçiyor.
Dünyanın en tatlı, en sevimli ve en meraklı yavru köpeklerinin gittiği sıra dışı bir okulda geçen dizide, tüylü dostlar ilgi çekici bir yolculuğa çıkıyor.
Gregory House New Jersey Princeton Plainsboro Hastanesinin tıbbi tanı uzamanı doktordur. Kendini aşırı beğenmesi, insanları önemsememesi ve boşvermişlik gibi özelliklerine rağmen müthiş bir doktordur. Uzmanlık alanı bulaşıcı hastalıklardır. Hiç kimsenin tanı koyamadığı hastalara tanı koyarak onların hayatlarını kurtarmaktadır ancak ekibindekilerin psikolojilerini de sürekli olarak bozmaktadır. Hastanenin yöneticisi Lisa Cuddy onu sürekli gözlem altında tutmaya çalışmaktadır ve ondan asla vazgeçmemektedir çünkü en zor durumlarda hastaları kurtaran hep odur ama Dr. House yüzünden hastane sık sık dava edilmektedir.
Seul'deki küçük bir mahallede yaşayan beş ailenin ve onların beş ergen çocuğunun yaşamları üzerinden 1980'lerin sonuna doğru nostaljik bir yolculuğa çıkın.